24 Nisan 2017 Pazartesi

İngiltere, Peaky Blinders ve Nick Cave üçlemesi

1920'li, her türlü pis işlerin artık rutin ve sıradan bir olay haline geldiği İngiltere yılları ve tüm bunların içinde bulunan Shelby ailesi. Peaky Blinders bu yıl izlediğim yapımlar arasında zirveye oynuyor. Her şeyiyle buram buram kalite kokan Peaky Blinders'daki gerçek çete hikayesini izlerken gaza gelip kumara falan başlayabilirsiniz ben yaptım sonu sancılı bitiyor, tavsiye etmem:d Hikaye İngiltere'de dönemin en illegal ve acımasız olaylarının yaşandığı Birmingham şehrinde geçiyor.








Shelby Ailesi, Peaky Blinders adını verdiği çetesiyle soygunculuk ve at yarışları ile yoluna devam ederken polislere de rüşvet vererek her türlü beladan kaçmayı başarıyor. Ailedeki üç erkek kardeş aynı zamanda çetenin patronluğunu da üstleniyor, Arthur, Thomas ve John Shebly. En büyükleri Arthur olsa da tek yeteneği su gibi alkol içmek ve belaya bulaşmak olduğu için sorumlulukları ortanca kardeş Thomas Shelby üstleniyor. Thomas abimiz aynı zamanda savaş gazisi olması nedeniyle içinde fırtınalar kopan ama dışarı vurmayan, kafasına tak ettiğinde ortalığın anasını ağlatan biri. İnce ince çalışan Thomas yaptığı seçimlerle hem kendisini hem de ailesini  zamanla bambaşka bir noktaya getiriyor.










Peaky Blinders oyunculuk, sinematografi ve çekim anlamında son zamanlarda izlediğim en muazzam işlerden biri. Dizi jeneriğinde canımız ciğerimiz Nick Cave şarkısının çalıyor olması da kalpleri iyice fethediyor<3 Her yerinden kalite akan dizinin en üzücü yanı bölüm sayısının az olması. Her sezon sadece 6 bölüm çekmek ne demek olm bizim Fox dizileri senede 100 bölüm çekiyor.. Son olarak dizinin efsane müziğini de buraya bırakıyorum.











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder